tek bir şey istesem, beni azad eder misin lütfen?

 

Seni göğsümden söküp atamıyorum. Başlarda öyle bir gayem yoktu aslında. Her daim yerinin bâki olmasını dilerdim. Lakin bu imkansızlık girdabında boğulmaktan çok yoruldum. Görüşmeyeli çok oldu. Konuşmayalı çok zaman geçti. Bitmen lazım ama bitmiyorsun. Nasıl ilan ettiysen hükümdarlığını, bir türlü indiremiyorum seni oradan. Belki de indirmek istemiyorum…

Sana denk gelmek isterdim önceleri her dakika, şimdi delicesine korkuyorum. Seni hatırlatan her şey bana acı vermeye başladı. Kitaplarımı, o çok sevdiğim kitaplarımı, tozlu raflara gömdüm. Tek bir satır bile okuyasım yok. Herhangi bir cümlede sana saplanıp kalmaktan korkuyorum delicesine. Yetim bir çocuğun sokakta oynayan akranlarının babalarına seslendiklerini duyduğu an iliklerine kadar hissettiği yetimliği gibi, aşka dair bir cümle görünce sensizliğimi tüm hücrelerimde yaşadığımdan, bu durumla yüzleşmekten korktuğumdan hepsini kaldırıp attım. Göğsümde derin bir sancı, boğazımda bir yumru, asla söyleyemeyeceğim sözcükler ve içinde boğulan bir ben.

Sanki yıllardır odamdan çıkmıyor gibiyim. Çıktığım an yaşama karışacağım ve bu beni ürkütüyor. Yatağımla masam arasında mekik dokuyorum sadece. Uykulara sığınsam rüyalarımı işgal ediyorsun, masa başında bir şeylerle uğraşsam yine zihnimin bir köşesinden fısıldayıp kendinden başka bir şeyle meşgul olmak imkanını vermiyorsun. Bilmiyorsun, boğuluyorum.

Ezberimdeki şiirleri unutmaya çalışıyorum. Hiç bu kadar canımı acıtacaklarını düşünmezdim. Rüveyda diyor şair, benim göğsüm daralıyor. Sitare diyor şair, boğazıma bir şeyler saplanıyor. Ve şairler durmuyor. Yaralarıma merhem basar sandığım şiirler yaramı kanatıyor. Durmuyor. Lavinia diyor, Gülce diyor, Aysel diyor, Mihriban diyor; diyor da diyor. Ben her cümlede sana saplanıyorum. Aşka inancımı yitirmekten korkuyorum. Ya seni bütünüyle unutup kalabalıkların arasına dalacağım paldır küldür, ya da mağarama kapanıp yokluğunla yüzleşeceğim yıllar boyu. Bugüne kadar hiçbir şey istemedim senden. Tek bir şey istesem? Ben seni söküp atamıyorum da. Gelmeyeceksen eğer, sen beni aşkından azad eder misin? Bu köleyi özgürlüğüne kavuşturur musun?

Çilesine talip olmadığım bir şeyin içine atlamak değil bu. Çilesine talibim, yıllardır çekiyorum da. Sanma ki şikayetçiyim. Benim yegane kaygım bir an olsun seni incitebilecek olmak. İşe yaramaz bir adam için vicdan azabına kapılman en son isteyeceğim şeydir. Beni azad eder misin?